MAHCUP KELAMLAR...

4/20/2016

                                        PEYGAMBERİMİZE- MEKTUPLAR

Dara düştüğüm zaman mektuplar yazıyorum Sana, zihnime koyuyorum. Sahibine gönderilmemiş mektuplar gibi. Çünkü hepsi mahcup kelamlar... Bir şey istemeye yüzü tutmayan ama halini de anlatmadan duramayan kulluğumun sesleri...
Bana müstehak diyerek susuyorum, nefse ceza vermekle de başarılmıyor bazen. Elimde tesbih, havf ve reca ile tekrarlıyorum ismini ve selamlara koyuyorum halimi. Şifreli sayıları tamamlamaya çalışıyorum, onlar bile yetmez diye de azarlıyorum ara sıra kendimi.

Az konuş, az ye, az uyu... Buralardan geçiyor yolunda gitmenin izleri. Ama çok konuşuyorum. Bazen su-i zanlarım oluyor, sessiz ama tehlikeli. Bazen haklıyım diye savunarak kendimi, zanlarımı açıkça konuşuyorum. Haklı olsam bile yanılıyorum... Çok yemesem bile az şükür ediyorum. Bolca konuşup, yiyen nefsim uykuya da doymuyor, günler yetmeden yitiyor. Hani Senin gibi olmaya çalışacaktım?

Geceyi gafletle geçiren beden, gündüzü ne kadar yaşayabilir Senin gibi? Sorumluluklarımdan kırparak ödüllere ekleyip, -tamam, oldu.- dediğim kulluğum ne kadar idare eder beni? Geceler boyu namazın kıyamında huzurdan ayrılmayan en sevgiliyi  bu kadar uzaktan takip ederek nasıl biter bu yol?

Hep şekle takılıyoruz biz... Yaşadığımız zaman zaten illüzyonlardan ibaret, bir de kendi şekilciliğimiz, çokça yanılıyoruz. Taa o zamanlar ettiğin duanın sahipleriyiz, dehşetli bir asrın, ahir zamanın ümmetiyiz... Putlaştırılan hedefler hayatımızın içinde, mabed duvarlarında değil. Masum görünen afyonlar var, bizi uyutan. Nasıl kurtulacağız bunlardan? Adını her andığımızda duyduğunu, selamı alıp cevap verdiğini biliyorum. O yüzden Seni hep aklımda tutuyorum. Mektuba ihtiyaç yok ama bu mahcup kelamları hep yazıyorum. Başkalarının duasında yer almak, belki hiç tanımadığım birinin duasına amin demek için.
"Ümmeti ümmeti" diye ağlayan Peygamberimiz'i (Sav) daha iyi anlamak için...
Kıymetini bilmek... Yalnız değiliz, bizi düşünen ve çok seven bir rehberimiz var diye ümitvar olmak için. Hepimizde saklı mahcup kelamlar var, dualarımızın içine eklediğimiz...

"Size kendi aranızdan öyle bir peygamber geldi ki sıkıntıya düşmeniz O'na çok ağır gelir. Kalbi sizin için titrer, müminlere karşı pek şefkatli ve merhametlidir."*


*Tevbe 9/128-129

You Might Also Like

2 yorum

  1. Tam da şuan ki duygularıma tercüman olmuşsun kardeşim.Allah(c.c) bizleri merhametiyle korusun kollasın İnşaallah günahlardan.

    YanıtlaSil
  2. Duanıza canı gönülden amin diyorum. Çok şükür kapısı hep açık, bizi dinleyen dua ve şefaat eden bir resulumuz var.

    YanıtlaSil

Popular Posts

Like us on Facebook