ANNEMİN TARİF DEFTERİ

4/29/2016

ANNE-ELİ-DEĞEN-HER-ŞEY

Yaprakları sararmış, yer yer yazılar silinmiş, kim bilir ne zaman, hangi heyecanlarla yazılmış satırlar... Belli ki epey eski. Belki yeni yeni mutfağa girmeye başladığı ilk genç kızlık yılları veya kendi yuvasında çömezlik zamanlarında yazmış belki ona da büyüklerinden kalmış. İçinde en basit yemek tarifleri bile var. Acemiye kolay yok, ustaya da zor... Annemin tarif defterini bulunca öyle sevindim. Elimde tutamadığım, kaybettiğim tüm yadigarların anısına sevindim.

O zamanlar, birkaç gün önceden haber vermeler yok. Teklifsiz olma sözünün icat edildiği zamanlar. Çocuk tembihlenip gönderilir. "Müsaitseniz/bir maniniz yoksa annem bugün size gelmek istiyor." Çoğunlukla, "Aa buyursun gelsin, selam söyle." cevabı alınır. Gelen komşudur, arkadaştır, ahbaptır uzak ya da yakın candır. Kasıp, germe alışkanlığı yok. İlla ki farklı çeşit yapacağım derdi de yok. Hemen bir kek çırpılır, yanına poğaça. Küçük pasta tabakları doldu bile. Kek, poğaça ve çay kokusu bir de evde candan misafir sesi. Öyle özledim...

İnternet, bloglar, yemek dergileri bu kadar gündemde değilken annelerin tarif defterleri en popülerdi. "Ayşe'nin kurabiyesi", "Elif'in pastası", "Merve'nin böreği" diye tarifler yazılırdı. Daha o zamanlardan her kadın bir marka idi aslında. Hepsi o tariflere biraz hikayesini eklese biraz da resimlerle süslese kesin çok satanlar listesine giren kitapları olurdu. Hikaye kısmı önemli. Hakiki hikayenin, amatör ruhun her zaman talibi çok.

DAYANILMAZ-ELMALI-KURABİYE


Ben hamarat annenin tembel kızıyım. Her anne gibi kızına kıyamayan annemin hünerli ellerine göz hırsızlığı yaptım. Kaptıklarımla yetinmek zorunda kaldım. Hamur tahtası olan bir evimiz vardı, çünkü baklava, börek el açması yufka ile yapılırdı. Biraz Osmanlı mutfağı biraz Ege biraz Trakya. Annemin elinin değdiği her yemek bizden olurdu. Modası geçmeyen, unutulmayanlar listesinde olan bir tarif de elmalı kurabiyedir bana göre. Elma, tarçın, cevizin muhteşem tadı, ağızda dağılan kurabiye lezzeti. Tarif yazmıyorum çünkü herkesin bir elmalı kurabiye tarifi vardır ancak kabartama tozu yerine bir tepeleme çay kaşığı karbonat kullanarak hafızamdaki tadı yakaladım. Deneyin belki siz de beğenirsiniz.

KIZIMIN-ELİNDEN

Hamdolsun, benim de iki kızım var. Öyle tatlı ve öyle tembeller, tıpkı anneleri gibi. Anne eli lezzeti ne kadar başka ise, insanın çocuğunun elinden yediği de bir başka oluyor. Büyük kızım hevesli, dergi ya da bloglardan denemeler yapıyor ara sıra. Bir güzel de fotoğraflıyor. Tıpkı anneannesi gibi tarifleri yazdığı kağıtlar var, söyleceğim onları atmasın. Annemin tarif defteri yazıp saklasın.        

You Might Also Like

10 yorum

  1. Çok nostaljik olmuş
    ne guzelde dile getirmissin yuregindekileri teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir defter kıpırdattı bazı şeyleri, ben de hatırladım mutlu oldum. Paylaşıyoruz birlikte ben teşekkür ederim.

      Sil
  2. Sahi ne güzeldi o günler.. Anneminde benzer defterleri mevcut her açtığımızda o günler gelir aklımıza. Misal şuan aklıma ocağın üzerinde kek yapmaya yarayan üzerinde küçük bir cam kapağı bulunan kek tenceresi geldi. En sevdiğim kakaolu kek pişerken başında bekler o küçücük camdan kabarmasını izlerdim..hey gidi hey :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya evet aslında onu da yazacaktım arada unutmuşum. Aynı şeyi ben de yapardım. Bir de kek hamurunu karıştırmaya yardım bahanesi ile aşırmanın tadı başka nede olur bilmiyorum. Baba ocağında o kek tenceresini hala saklıyor ve kek yapıyorum, camdan da sıkı sık bakıyorum. Sevgiler...

      Sil
  3. Eski günleri her zaman arayan biri olarak yazınızı çok haz alarak okudum. Genelde iki çeşit yapılırdı küçük tabaklarda "pasta tabakları" sunulurdu ne de doyurucu olurdu. Eskiden kabartma tozzu yerine daha çok karbonat kullanılırdı onun da dozunu iyi ayarlamak gerekiyor galiba.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değişimleri de yenilikleri de güzel kılan anılar. Gülümseyerek hatırlıyorsak keyif alıyoruz. Anne olunca daha da net görünüyor bazı şeyler o da güzel. Benden de sevgiler. (Karbonat konusunda haklısınız.)

      Sil
  4. Öncelikle bloğuma bıraktığınız o güzel zarif yorum için çok teşekkür ederim. Benim için çok kıymetli olan ziyaretlerinizi ve yorumlarınızı vehimlerin seline kapılıp gitmesine izin vermeyin.
    Teklifsizce gelinebiliyorsa samimiyet vardır ki ah ne güzel.
    Akla gelebilmek ayrıca kıymetli benim için. Sağolun.
    Yukardaki fotoğrafa bayıldım. Yazısına da kadrajına da..
    Tümüyle güzel bir paylaşım ve güzel hatırlatmalar bunlar. Siz devam edin lütfen :))
    Çok sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Anacığım okur ama yazamaz. Okula göndermemişler. Bir şekilde harfleri tanımış . Ben 1. sınıfa başladığımda okumayı sökmeme yardımcı olmaya çabalamış kendince. Bu çaba ona okur olmayı armağan etmiş. Canım annem. Tarif defteri yok belki ama Kızım okusun diye çırpındı. Hayatı tarif etti bize. Ben hayatımın büyük bir kısmını onun tarifleriyle yaşıyorum.

    YanıtlaSil
  6. Dediğiniz çok doğru en değerli tarifleri hayat üzerine, hem de hiç bitmek bilmeyen ömürlük bir çaba. Annelik farklı bir boyut sıradan hiç bir şeyle kıyaslanmaz. Harflere de ihtiyaçları yok hesaba da. Onları izlemek yeterli, ellerinden çıkan ne varsa da eşsiz bizim için. Nur olsunlar yaşarken de, ebediyette de.

    YanıtlaSil
  7. Ne güzel bir yazı olmuş böyle annenizin tarif defterindeki yazılar da kimbilir hangi yaşanmısliklar, birazdan komşu gelecek çabuk yapmalıyım heyecanı ve lkarışık duygular vardır benim annemin de tarif defteri vardı o bilmez tasinmalar sırasında kaybolduğunu zannetse de saklarim dokunmaya kiyamadan birgün cocuguma da kalıp yasanmisliklari canlı canlı gormesini isterim :)

    YanıtlaSil

Popular Posts

Like us on Facebook