İnsani değerler üzerinden kazanç sağlamak gün geçtikçe yaygınlaşıyor... Adı dolandırıcı olan bu insanlar, belki akıl melekesini kullanarak bu yöntemleri buluyorlar ama, vicdan? Akılsız insan olur ama vicdan olmadan, insan olur mu?

Dolandırıcılık hikayelerine her gün bir yenisi ekleniyor. Duyuyoruz, bazen tanık oluyoruz ya da başımıza geliyor. Canan Karatay'ın da mağdurlarından olduğu telefonda dolandırıcılık, en sık rastlanılan türden. Burada bir hipnoz tekniğinin uygulandığı, tele-hipnoz olarak psikoloji literatüründe yer aldığı da artık kabul edilen varsayımlar. Kişisel güvenlik, aile güvenliği, ülkeyi tehdit eden unsurların varlığı gibi konular üzerinden kurgulanan dolandırıcılık hikayelerini biliyoruz. Bu tür telefonlara kaç defa muhatap oldum/olduk. Mehmetçik ve polisimiz başımızın tacı. Onlar da bunu bildiği için, hikayeyi buradan kuruyorlar.

Şimdilerde yeni bir dolandırıcılık türü  "eğitim" üzerinden yürütülüyor. Yine güvendiğimiz ögeler üzerinden, öğretmen, okul idaresi. milli eğitim bakanlığı...
Ortaokul veya liseye giden çocuğunuz varsa (ilkokul bile olabilir) telefonunuz bu amaçla çalabilir...

-İyi günler. Milli eğitim bakanlığından arıyoruz. Çocuğunuz filan sınavdan şu kadar puan almış. Başarısını değerlendirip, görüşmeler yapmak üzere rehberlik servisimizden arkadaşlarımız ziyaretinize gelecekler...

Bu arada çocuğunuzun, sizin adınız, soyadınız, okulu, öğretmenleri gibi bilgiler bu konuşmanın içinde geçiyor!

-Akşam saat 20.00 gibi müsait olur musunuz? Eşinizin, sizin ve çocuğunuzun olduğu bir görüşme yapacağız, öğretmenlerimizle birlikte...

Adı geçenleri tanıyorum, bizimle ilgili bilgileri de var. O zaman bizim okuldan geliyorlar, M.E.B'nın bir hizmeti olsa gerek diyorsunuz... Demeyin! Numaralar kayıtlı değil, M.E.B iletişim telefonu hiç değil. 155'i ararsanız, "Aman, sakın.." diye uyaracaklar. Okul yönetimi dertli... Bizlerin, okulumuzun adını kullanıyorlar. İnternetten bu bilgileri bir şekilde buluyorlar, sakın inanmayın...
Peki isteklerini kabul edip, davet ederseniz? İkna yöntemlerini kullanarak, pahalı eğitim setleri veya olmayan eğitim programları ve vaatleri satıyorlar. Yüksek bir ödeme yükü altına girebilirsiniz hem de boş yere!
Pek de iyi niyetli olmayan insanları evimize almamız ise daha büyük risk...

Zamanında, Galata Kulesi, Boğaziçi Köprüsü gibi birçok yeri vatandaşa satan Sülün Osman'a rahmet okutan bu dolandırıcı taifesine Allah fırsat vermesin. Akıl, fikir versin diyeceğim ama zaten, onları kötüye kullanarak bu işleri yapıyorlar. Allah vicdan, izan versin. Helal lokma, dürüstlük ganimetlerinin peşine düşsünler... Bunlar da ne ki, daha neler var dememek lazım. Kötülük de bir tohum, yavaş yavaş büyüyor, dal budak sarıyor. Dolandırıcıların yeni hedefi eğitim, aklımıza gelen başımıza gelmesin...