ACİL MASAL KAHRAMANI ARANIYOR!...
2/16/2016
Ayşegül masal serisini hatırlayan var mı? Peki Şebnem? hani şu kartondan kalıpları olan ve üzerine kağıttan elbise giydirdiğimiz hikaye kahramanı. Çocukken içimi kıpır kıpır yapan, hayal dünyasının kapılarını açan, en sevdiğim iki karakterdi Ayşegül ve Şebnem... Saçları, beyaz çorapları, elbiseleri, davranışları ile tam bizim gibiydi. Ya şimdi? Masal/oyun kahramanları da, oyun karakterleri de değişti. Hem ne değişim...
Bir kere artık tombul, pembe yanaklı, lüle saçlı oyuncak bebeklere ilgi gösteren yok. (O tür oyuncak bebekler de çok yok zaten.) Bebek gibi bebek, çocuk gibi çocuk oyuncak bebek olmayacak...Bunu kim diyor, neden? Öğrenmek istiyorum.
Birileri bunu istiyor ki, ortalık bunlardan geçilmiyor.
Barbie bebekler üzerinde çok konuşuldu, yazıldı. -Amerikan kültürü ürünü-, -çocuklara o yaşlarda ince, uzun, ütopik bir fiziksel görünüş dayatılıyor-, -bir de erkek arkadaşı koymuşlar- Bunlar konuşulurken, cd'leri izlendi, çantaları, tişörtleri her bir şeyleri alındı. Sistem çalıştı, sanırım kasa doldu. Çünkü biz daha bunları konuşurken, Barbie'i aratacak Monster High ve Equestria Girls' ler çıktı. Biraz vampir, hayalet ya da kötü cadı kıvamında ve Barbie'nin yanında masum kaldığı kadar vamp... Bu ne? Dememize kalmadı, Ever After High'ler geldi. Bunlar o kadar korkunç değildi. Veremi gösterip, sıtmaya razı ediyorlar diye düşünmeden edemiyor insan.
Hepsi çok ince, uzun, bol makyajlı çekici birer kadın. Kıyafetler dünya pop yıldızlarının dolabından seçilmiş gibi. İnstagram hesapları var, hepsi trendy. Çocuklar, çocuk kalma savaşı veriyor da fark etmiyor muyuz acaba? Ben böyle bir gözlem yapıyorum, yakinen... Çocuk her yerde çocuk. Avrupa ve Amerika'da bile bu imge dayatması sorgulanmalı, hele ki bizim ülkemizde. Ama, orjinali ve çakması yok satıyor bu bebeklerin, çizgi filmleri, bilgisayar oyunları da yoğun talep görüyor. İtiraf ediyorum, bizde de var. Ben almadım, direndim. Belki en masumlarından ama, küçüğün fendi annesini yendi. Kızgınım... Bu yazdıklarımı sık sık yüksek sesle dile getiriyor ve hedef şaşırtarak başka oyuncaklara yönlendirmeye çalışıyorum. En azından, bilinç oluşturma görevimi yapabilmek için bunları anlatıyorum.
Çilek Kızlar' da var ama, oyuncak mağazalarında raflarda diğerleri kadar yer bulmuyor. Çilek kızların da bir endüstrisi var. Çizgi film, oyun, çanta, kalem, giysi, liste uzayıp gidiyor. Ama en azından bunlar küçük kız çocukları ve çizgi filmlerinde öğretici ögeler işleniyor.
Bizim neden "Biz" gibi bir masal/oyun karakterimiz yok?
Bunu düşünecek, kurgulayacak, oluşturup, organize edecek potansiyelimiz var. O zaman niye "un, şeker, yağ var helva yapamıyoruz" engeli ile karşılaşıyoruz.
Geleneğinden ödün vermeyen ama modernliğinden de çizgisini koruyarak geri kalmayacak bir oyun karakteri. Oyuncakları, çizgi filmleri, animasyonları her şeyiyle tam bir kahraman. Bizden biri...
Erkek çocuklarında durum nedir bilemiyorum. Ama, yuvayı dişi kuş yapar diye herhalde, kız çocuklarının üzerinden oyuncaklar yoluyla bir algı oluşturuluyor. Çocuklar çocuk gibi kalsın, büyüdüklerinde nasıl olacaklarını da içinde yaşadıkları toplumdan, ailesinden öğrensinler.
Benim çok sevdiğim Ayşegül masal serisi de yabancı kaynaklı aslında, bir uyarlama. Bu da bir ironi... İş başa düşüyor anneler! Anlattığım masalları ve uydurduğum hikayeleri kızlarım beğeniyorlar. Eminim bu tüm anneler için böyledir. Benim çok sevdiğim, şimdi rahmetli olan Vecdiye babaannemiz de böyle hikayeler anlatır, gülümseyip, göz kırpar eklerdi: "Uydurellezi minel becer..." (Nurlar içinde yatsın.)
2 yorum
Ne güzel yazmasınız benimkiler hep oğlan olunca sıkıntısını yasamadım bu bebek Sektörünün. En son ünide barbi bebeklerin cocukların kadın olma formu ve toplumdaki cinselliğe Dayalı rol model oluşu hakkında bir seminer programı görmüştüm . Bu Tartışmalar Avrupa'da da var ve bir cok aile durumdan rahatsız ama kapitalizm kazanıyor her zaman. Burda ailelere iş Düşüyor Dicem ama bir cok aile umursamıyor hatta doğru bile buluyor. Allah sonumuzu hayretsin
YanıtlaSilHelva yapmayı düşünmek Lazım hakikaten
Merhaba, erkek çocuklarının da benzer konularda sınandığını düşünüyorum. Avrupa'da tv izleme ve bilgisayar oyunlarında zaman geçirme oranı nasıl acaba? Çünkü bu iki iletişim aracı yaygınlaştırıp, alışkanlık haline getirmede çok etken. İyiyse iyiyi kötüyse kötüyü. Helva da ayrı bir kültür adeta. Ne kadar zengin bir kültürümüz var. Canımız çekti o kötü oldu tabi. Helva tadında kalın, selamlar...
YanıtlaSil