Yediğimiz, içtiğimiz ne varsa bize bir şeyler anlatıyor aslında.Yaradanı, faydasını, hazırlayıp sunanı...O zaman konuşan lezzetlerin sesine kulak verip, tadını çıkarmak lazım.
Bir de anne eli değen lezzetler vardır ki! Efsane...Bunların tek rakipleri, babaanne/anneanne eli değen lezzetler...Annemizin yemeklerini aratmayan ya da onlardan daha tatlı gelen bol sevgili yemekler...

Erzincan'ın Kemaliye (Eğin) ilçesi, namı çoktan sınırlarını aşmış, Anadolu'nun güzel bir köşesi. Kültürünü noktasına virgülüne kadar koruyup, yaşatmaya çalışan Babaannemiz ile çocukluğunda unutamadığı kış lezzetlerini konuştuk.
Kemaliye (Eğin) bir dut diyarı.Yazın dalları süsleyen, ağaç diplerini dolduran dutlar toplanıyor, kaynatılıyor, güneşleniyor. Ve gelsin pekmezler, pestiller...                                                                                                           
                          
                                  Kemaliye'nin ortasında bir tatlı huzur: Kadı gölü

Kış geceleri uzun. Televizyon yok, bilgisayar yok...
Ama sohbet var, demlenen muhabbetler var, hayal gücü eseri oyunlar var...
Bir de lezzetler var. Doğal, katkısız...
Pekmezi kaynatıp, beze döküp güneşte pişirdin mi pestil, daha kalın bir şekilde tepsilere döktün mü pilit oluyor adı. Goşdik ise üzüm ve dut şırasının yarma buğday konularak pişirilmiş hali...

Pestil kavurması diğer adıyla pestil sarması ise şiddetle tavsiye edilecek bir lezzet. Hazırlaması kolay, soğuk kış geceleri için ideal bir tatlı.
Pestillleri dikdörtgen kesin, yumurtayı çırpın, kızdırdığınız sıvı yağın içine yumurtaya buladığınız pestilleri atın. İki tarafı da kızarsın. Sakın çok tutmayın, en fazla bir dakika. Servis tabağına aldığınız pestillerin üzerine biraz şeker serpin. Bu şeker yumuşak kalması için. Pestilin içine ister ceviz koyup, isterseniz sade sarın. Ilık iken daha da lezzetli unutmayın...
Umarım beğenirsiniz. Yapanların elleri dert görmesin, yiyenlere afiyet pestil olsun...